(birini/bir şeyi) kabul etmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(birini/bir şeyi) kabul etmek



Bedeutungen von dem Begriff "(birini/bir şeyi) kabul etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(birini/bir şeyi) kabul etmek give in to (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek settle for (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek turn toward (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek turn toward (someone or something) v.

Bedeutungen, die der Begriff "(birini/bir şeyi) kabul etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
(birini/bir şeyi, başka biri/bir şey) gibi/olarak kabul etmek treat (someone or something) as (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak kabul etmek recognize (someone or something) as (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul etmek imprint (something) on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) ebeveyni/güvenebileceği biri veya bir şey olarak kabul etmek imprint (something) onto (someone or something) v.
birini/bir şeyi kabul etmek pass on someone or something v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek allow someone or something into a place v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek allow someone or something into a place v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek and allow someone or something in v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek and allow someone or something in v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek allow (someone or something) in (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek allow (someone or something) in (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek allow (someone or something) into (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek allow (someone or something) into (something or some place) v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek allow someone or something into a place v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek allow someone or something into a place v.
birini/bir şeyi bir yere kabul etmek and allow someone or something in v.
birini/bir şeyi içeri kabul etmek and allow someone or something in v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek allow (someone or something) in (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek allow (someone or something) in (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) kabul etmek allow (someone or something) into (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri kabul etmek allow (someone or something) into (something or some place) v.
birini/bir şeyi biri/bir şey olarak kabul etmek establish someone or something as someone or something v.
(kendini/birini/bir şeyi bir şey) olarak kabul etmek establish (oneself, someone, or something) as (something) v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek/kabullenmek get down with (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) dışarıdan göründüğü gibi kabul etmek take (someone or something) at face value v.
(birini/bir şeyi bir şeye/bir yere) kabul etmek take (someone or something) into (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak bilmek/kabul etmek know (someone or something) as (something)
Idioms
(birini/bir şeyi) kayıp/kayboldu kabul etmek give (someone or something) up for lost v.
birini/bir şeyi kayıp kabul etmek give somebody/something up for lost v.
birini/bir şeyi kabul etmek zor gelmek not take kindly to somebody/something v.
(birini/bir şeyi) severek kabul etmek take (someone or something) into (one's) heart v.